4 Mayıs 2016 Çarşamba

                                 Medya'da Ayrımcı Dil


   Ayrımcılık, en basit tanımıyla; herhangi bir kamu yararı ya da mantıklı bir gerekçe söz konusu olmaksızın, bir kişiye, benzer durum ve koşullardaki diğer kişilerden farklı ve eşit olmayan bir muamele yapılması anlamına gelir. İnsanlık tarihi ayrımcılığın yol açtığı büyük felaketlerle doludur. (Sevilay Çelenk)

   Ayrımcılık, uluslararası toplumun artan duyarlılığına ve 21. yüzyılda ulaşılan muazzam bilgi birikimine rağmen devam etmektedir. Etnik köken, din, dil, dünya görüşü ya da cinsiyet temelinde yapılan ayrımcılıkların acı sonuçları, tarihe utanç sayfaları eklemektedir. Tarih boyunca süren ayrımcılık konusunda bizler geleceğin medya çalışanları olarak etik bir duruş sergilemeliyiz ve bu ayıba ortak olmamalıyız.

   Medya’nın; diziler, filmler , haberler , Tv programları aracılığıyla ayrımcılığı yaymasına ve derinleştirmesine elverişli bir yapısı mevcuttur.

   Medyada karşılaştığımız ayrımcı dil ve beraberindeki nefret söylemi bir ırkı, cinsiyeti, yaşı, etnisiteyi, milliyeti, dini, cinsel yönelimi, cinsel kimliği, engelliliği, ahlaki ya da politik görüşleri, sosyoekonomik sınıfı, mesleği ya da görünüşü kapsayacak şekilde çok geniş alanda karşımıza çıkmaktadır. Ayrımcı dil kullanan bu grupların, bu coğrafyada birlikte yaşayan halkları, inanışları, etnik kökenleri kapsaması ise nefret söyleminin olası tehlikelerini ve nefret suçuna zemin hazırlama özelliğini daha da arttırmaktadır.

   Medya’da ağırlıklı olarak karşımıza çıkan ayrımcı söylem ulusal, dini ve etnik kimlikleri hedef alan nefret söylemi içeriklerinin yanı sıra kadın ve LGBTİ’lere yönelik içerikler de karşımıza çıkmakta.

Başka bir dine, etnik kökene ve azınlıklara karşı kullanılan ayrımcı dil

   Milli güreşçi Rıza Kayaalp'in Gezi Parkı eylemlerinde protestocular için attığı tweetler çoğu kişiyi hayretler içinde bırakmıştır.
yazıklar olsun size ermenilere bıraktınız meydanı allah belanızı versin eylemci capulcuları.
— Rıza kayaalp (@rizakayaalpriza) 7 Haziran 2013




   Mehmet Okur için ise "Milli takımda oynamak istemeyen bir vatan haini" dedi. Kayaalp'ın "Aslında orada polis olmayı çok isterdim" mesajı da hala hafızalarımızda.

Akdeniz’de bayrağı taşımıştı
   Rıza Kayaalp, Mersin’de düzenlenen Akdeniz Oyunları’nın açılış töreninde, Türk kafilesinin en önünde yürümüş ve Ay- Yıldızlı bayrağı taşımıştı. Kayaalp’in Gezi olaylarındaki tavrı sonrası bu görevi alması da tartışma konusu olmuştu.


   Tabi ülkemizde nefret söylemiyle mükafatlandırılan Rıza Kayaalp  Uluslararası Güreş Federasyonları Birliği FILA yaptığı ırkçı söylem nedeniyle 6 ay müsabakalardan men cezası aldı.


   Yukardaki film afişi ise bir diğer tatsız örnek. Yunanistan’ da veya herhangi bir ülkede Kahpe Osmanlı diye bir film yapılsaydı tepkimiz ne olurdu. Bunu düşünerek hareket etmeli karşımızdakini incitmemeye özen göstermeliyiz.

Bir mezhebe yönelik yapılan ayrımcılık

   İnanç ve Mezhep Temelli Nefret Söylemi: Farklı dinlere ve mezhep aidiyetlerine yönelik üretilmektedir. Türkiye'de ve dünyada farklı örnekleri sıklıkla görülmektedir. Türkiye'de Müslümanlık dışındaki dinlerin yanı sıra, hakim konumlanan/konumlandırılmış Sünni mezhebi dışındaki tüm mezheplere, başta Aleviliğe yönelik  üretilmektedir.


Farklı etnik kökenlere karşı üretilen ayrımcı dil

   Bizler medya etiğini, basın ilkelerini savunacaksak kişilere, kurumlara, ideolojiye, etnik kökene vb. ne bağlı kalmadan savunmalıyız. Yazılarını, konuşmalarını, siyasi görüşünü beğendiğimiz kişilerin de yanlışlarını ortaya koymalıyız. Prensip olarak ayrımcılığa ve nefret söylemine karşı çıkmalıyız. Hangi taraftan olduğuna bakmadan ‘amasız, fakatsız’ yanlışın karşısında durmalıyız.
Eşek, atı becerir.
Katır doğar.
At’tan küçük, eşek’ten cüsselidir.
Her ikisinin toplamından kuvvetlidir.
Kromozom sorunu nedeniyle kısırdır.
Ancak, katır ırkı yok edilse bile...
Eşek’lik varoldukça nesli tükenmez.

   Yılmaz Özdil bu yazıyı Uludere'de ölenlerin ardından yazmıştır. Her söyleminde ayrımcılık ve nefret dili kullanan Özdil, neredeyse yazdığı her yazısında bu ayıbı işlemektedir ve en kötüsü destekte görmektedir.

Medya Tetikçiliği

   Medya tetikçiliği, medya organları kullanılarak, yazılı veya görsel unsurlar eşliğinde, hedef gözetilerek yürütülen sistemli ve planlı saldırı, iftira, karalama, kişilik infazı, suç isnadı, vb gibi tüm yöntemlerin toplamıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder